DOLAR 32,4782 % -0.07
EURO 34,8566 % -0.46
GRAM ALTIN 2.441,17 % 0,20
ÇEYREK A. 3.991,31 % 0,20
BITCOIN 64.029,94 -0.925
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava 21°
Deniz Sigorta Kahramanmaraş
Google News

İFTAR YEMEĞİ BÜYÜK PROTOKOL AĞIRLADI

Son Güncelleme :

24 Haziran 2017 - 21:58

/ kez okundu.
İFTAR YEMEĞİ BÜYÜK PROTOKOL AĞIRLADI
Deniz Sigorta Kahramanmaraş

Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası (KMTSO) tarafından düzenlenen, 15. Geleneksel İftar Programı Başbakan Yardımcısı VEYSİ KAYNAK , MAHİR ÜNAL , SERDAR ZABUN , HANEFİ ÖKSÜZ bir çok İş adamlarının ve Milletvekillerin de katılımıyla KMTSO idari bina bahçesinde gerçekleşen 15. Geleneksel İftar programı protokollerin konuşmaları ve program sonunda ödül töreniyle sona erdi

İftar Programının açılış konuşmasını yapan KMTSO Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Zabun, “Ülkemiz bugün, ekonomik, siyasi, demokratik anlamda dünyanın örnek aldığı bir çizgide ilerlemeye devam ediyor.” dedi.

15. Geleneksel İftar Programında ikinci olarak konuşan KMTSO Meclis Başkanı Hanifi Öksüz, “Türk özel sektörü, 50-60 yıl önce silah sanayiine girseydi, bugün bizim tesislerimizde, dünyanın en kalkınmış ülkelerinin yaptığı kalitede silahlar üretirdik ve ordumuza kendi silahlarımızı verirdik” dedi.

Yatırımcının yaşadığı bürokratik engellere dikkat çeken KMTSO Meclis Başkanı Hanifi Öksüz, Türkiye ekonomisinin en büyük sorunlarından birisinin bürokratik oligarşi olduğunu söyledi. Öksüz şöyle devam etti: “Bildiğiniz gibi, ülkemiz son iki yıldan beri çok badireler atlattı. Birçok seçim yaşadık. 15 Temmuz FETÖ terör olaylarını yaşadık. En son da, Cumhurbaşkanlığı sistemine geçiş için bir referandum yaşadık. Bütün bu yaşananlar, tabi ki, iş dünyasını ve Türk ekonomisini büyük bir strese sokmuştur. Ama şu anda çok şükür, bu badireler atlatılmış, artık gelinen bu nokta umutların yeşerdiği bir nokta olmuştur. ifadelerine yer verdi

İftar programının diğer ayağında konuşan Mahir ünal:

Programında konuşan Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, Türkiye’nin geçmiş dönemlerde darbelerden dolayı büyüyemediğini belirterek, 42 yılda 36 hükümetin kurulduğunu istikrarın hiç yaşanmadığını, 15 yıldan beri Türkiye’nin kendi yol haritasını çizmek yönünde büyük bir mücadele verdiğini söyledi.

Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, “Adnan Menderes’te yaşadık bunu, Turgut Özal’da yaşadık bunu, Necmettin Erbakan’da yaşadık. Bunu değişik zamanlarda yaşadık. Aslında mücadele milletin kendi devleti ve kendi Devleti’nin yönetimi konusunda söz sahibi olmasıydı. Düşünün 1960’la 2002 arasında, 42 yılda bu ülkede 36 tane hükümet değişmiş, istikrar yok. Ortalama görev süresi 1,5 yıl şimdi iş adamı istikrar olmadığı zaman nasıl önünü görecek? Nasıl yatırım yapacak? Tabii ki mümkün değil. Ne zaman ki, Türkiye’nin uzun istikrarlı siyasi dönemleri olduysa bunun nihayeti değişik müdahalelerle maalesef sonuçlanmıştır” şeklinde konuştu.

15 YILDAN BERİ TÜRKİYE KENDİ YOL HARİTASINI ÇİZMEK YÖNÜNDE BÜYÜK BİR MÜCADELE VERİYOR

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, şöyle konuştu: “Bizler siyasetçi olarak toplumsal talepleri, toplumsal ihtiyaçları devletle oluşturmakla görevliyiz. Hele hele iktidar partisinde siyaset yapıyorsanız bu sorumluluğunuz biraz daha fazla olması anlamına geliyor. Ticaret Odası Başkanımız istikrardan bahsetti, Meclis başkanımız da Türkiye’nin aslında artık kendisine sunulan haritaya uymak yerine, kendi yol haritasını belirlemeye ve kendi kaderini kendi tayin etmeye başladığının altını çizdi. Aslında 15 yıldan beri Türkiye kendi yol haritasını çizmek, kendi kaderini tayin etmek yönünde büyük bir mücadele veriyor. Bu sadece AK Parti’nin hikayesi değil aslında bu, milletin hikayesi yani bu millet 1950’lerde kendi kaderini tayin etmek istediğinde, 1960’da ne ile karşılaştığını biliyoruz. Bu milletin kendi iradesini devlete her yansıdığında ve bu devlet bana aittir, bu devleti benim yönetmen benim irademle bu devletin yönetilmesi gerekiyor. Bu devletle ilgili kararları millet olarak ben veririm dediğin de; her seferinde biliyorsunuz siyaset tatile çıkarıldı”

15 YILLIK SÜREÇTE ÇOK UGRAŞTIK

Ünal’ın konuşmasından satır başları şöyle: “Bizim de 15 yıllık hikayemize baktığımızda biz de 2002’den bugüne kadar kapatma davaları yalanıyla uğraştık. Cumhuriyet mitingleri ile mi buluşmadık? Darbe girişimlerini mi atlatmadık? Geziler, 17-25 Aralıklar bunları mı yaşamadık? Ben size soruyorum her şey biz yaşarken oldu, bir tarihten bahsetmiyorum hepimizin yaşadığı dönemde olup bitenlerden bahsediyorum. 15 yılı hep beraber yaşadık. Biz bu ülkeye hizmet etmekten başka ne yaptık, bu siyasetin liderliğini yapan Recep Tayyip Erdoğan risk almaktan bu milletin lehine karar vermekten başka ne yaptı.

TÜRKİYE KÜRESEL ANLAMDA BİR AKTÖR HALİNE GELMEYE BAŞLADI

Türkiye hızlı bir şekilde büyümeye başlamış, Türkiye adeta bütün dünyada bir başarı hikâyesine dönmüştü. Türkiye bir anda 125 milyar Euro’luk dev projeler açıklamaya başladı. Kanal İstanbul’u açıklamaya başladı. Türkiye hızlı trenleri, Londra’dan Pekine kadar tren yollarını konuşmaya başladı. Türkiye küresel anlamda bir aktör haline gelmeye, ekonomik anlamda bir aktör haline gelmeye başladı. Türkiye bütün bunları yaparken biz ne ile karşılaştık. Gezi ile karşılaştık. Efendim gezi çok masum, demokratik bir direnme biçimiydi. Bana söyler misiniz? Dünyanın neresinde eş zamanlı olarak Başbakanlığın hem Ankara hem İstanbul ofisini basmaya kalkışanlar ve burayı tahrip etmek için harekete geçenler hangi iyi niyetleri ile bunu yaptılar. Bütün kamu malını o camları bantları araçları yakıp yıkanlar, belediye otobüslerini yakıp yıkanlar, hangi iyi niyetle harekete geçtiler. Gezinin arkasında ne olduğunu biliyoruz. Başlangıcında bir çevre hassasiyeti ile başlayan gezinin, hangi merkezler tarafından finanse edildiğini ve kimler tarafından desteklendiğini biliyoruz. Sonra 17/25 Aralık ve sonra 15 Temmuz, bütün bunlara biz niye muhatap kaldık?

CHP NE YAPTI?

Sayın Cumhurbaşkanımız dedi ki, ‘bunlar paralel devlet yapılanmasıdır, bunlar bir terör örgütüdür.’ İşin adını koydu ve bunların üzerine gittik. Peki biz bunların üstüne gitmeye başladığımızda kim

bunlara kim kalkan oldu? Bugün yürüyüş yapan CHP, bunlara kalkan oldu. Bunlarla ilgili hukuki işlem yapmak istediğimizde CHP milletvekilleri adeta bunların avukatlığını üstlendi. Hatırlayın 17 Mayıs günü Kemal Kılıçdaroğlu, Eren Erdem, Enis Berberoğlu, Zaman Gazetesini ziyaret ettiler. 19 Mayıs günü Kemal Kılıçdaroğlu dedi ki, ben MİT tırları ile ilgili görüntüleri gördüm. İki gün sonra da Cumhuriyet Gazetesi’nde MİT tırları ile ilgili görüntüler, sözde o görüntüler yurtdışında Türkiye düşmanlarının kaplamasıyla yaşayan bir gazeteci bunu haber yaptı. Şimdi geriye dönüp baktığımızda AK Parti’ye düşmanlık yapanların Türkiye, IŞİD’e destek veriyor, yalanın arkasına sığınmalarının amaçları neydi? Biz Bakanlar Kurulu’nda karar almış olmamıza rağmen, DEAŞ bir terör örgütüdür diye karar almış olmamıza rağmen ısrarla bizim IŞİD’e destek olmadığımızı bildikleri halde hangi yalanı ürettiler; Türkiye IŞİD’e destek oluyor”

PROGRAMDA VEYSİ KAYNAK İSE

”Biz 2017’nin ilk çeyreğine OECD ülkelerin iki misli büyüme ile kapattık. Cumhurbaşkanımızın istihdam çağrısı üzerine bir milyon insan bu dönem içerisinde işbaşı yaptı. İhracatımız büyüme trendi içerisinde. Yüzde 9 yıllık ihracatımız büyüdü” dedi.

Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, iş adamlarına yaptığı açıklamada ekonomik göstergelerin yükseldiğini vurguladı. KGF’nin iş dünyasına yaptığı desteğin her geçen gün arttığını belirten Kaynak, 190 Milyar TL değerinde hacim oluşturulduğunu söyledi.

Veysi Kaynak şöyle konuştu: “Bankacılık, finans sistemimize ilk yüklemeleri ve ekonominin genel şartlarının dönmesi sağlandı. Esnaflarımıza verilen hibe krediler esnaflarımıza KOBİ’lerin izin verilen diğer mesleklerle. Biz 2017’nin ilk çeyreğine OECD ülkelerin iki misli %5 büyüme ile kapattık. İstihdam verilerinde inanılmaz iyileştirme oldu. Cumhurbaşkanımızın istihdam çağrısı üzerine bir milyon insan bu dönem içerisinde işbaşı yaptı. İhracatımız büyüme trendi içerisinde. Yüzde 9 yıllık ihracatımız büyüdü.”

DARBE SONA ERMİŞ BİR SÜREÇ DEĞİLDİR

Darbe sona ermiş bir süreç değildir. Ekonomik darbeler, aramıza fitne fücur sokmalarını hepsini bire bir yaşıyoruz. 15 Temmuz’dan sonra içinden geçtiğimiz dönemi en iyi işadamlarımız bileceklerdir. Orada akşamüstü saat 15’de, 16’da borsa kapandıktan sonra Londra Borsası kapanış yapmış, döviz kurları üzerindeki manipülasyonları hatırlarsınız. Bizim açılmış kredilerin dondurulduğunu kredi derecelendirme kuruluşları tarafından verilen notların düşürüldüğünü, bütün bunları hatırlıyoruz.

ÖZEL SEKTÖRE 190 MİLYAR TL KAYNAK AKTARILDI

Olağanüstü hal kararıyla terörle etkin bir şekilde mücadele edilirken, bir yandan alınan ekonomik tedbirler ile 2017’nin ilk çeyreğini yüzde 5 büyüyerek geçiriyoruz. Kredi Garanti Fonu’nun devreye girmesiyle yaklaşık 190 milyar liralık eski parayla 190 katrilyon liralık yeni hacim oluşturuldu. Bunlar özel sektörümüzün kendine sıkıntılarını atlatabilmeleri, ödemeler dengesinin aniden gelen koruyabilmeleri için yapıldı.

OHAL’DEN KİMSE ETKİLENMEDİ

Biz olağanüstü hali, Milli Güvenlik Kurulu’nda tavsiye kararı çıkartırken ve hükümetten Türkiye Büyük Millet Meclisine teskere sevk ederken; FETÖ’nün terör örgütüne ve milli güvenliğimizi tehdit oluşturan diğer terör örgütlerine karşı Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki aldık. Allah’ın kulu söyleyemez müteşebbisin önü kapanmıştır, özgür siyaset kapanmıştır, sosyal hayata bir müdahale olmuştur. Hiçbir şey olmamıştır. Günlük hayat etkilenmemiştir. Bu arada bir başka önemli hadiseyi birlikte yaşadık. Türkiye’nin son 200 yıllık siyasi tarihindeki en önemli değişim ve dönüşümlerden birini gerçekleştirdik. Bunu, 16 Nisan referandumu ile yaptık. Artık içinde birçok vesayet organları barındıran demokrasinin yönetim ve demokrasi karşılığında tam yürütme organını çıkartacak, bir Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçiş yaptık” dedi

15.geleneksel iftar porgramında protokolün konuşmalarının ardından ödül töreni ve toplu fotoğraf çekimiyle etkinlik sona erdi

YORUM ALANI

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.