Diplomasiyi neden kullanamıyoruz?
Neden herkesle kavgalıyız?
Yönetim sistemimiz ister parlamento aracılığı ile olsun, ister başkanlık sistemi ile olsun bize düşmanlık yapanlar zaten iyiliğimizi hiç bir zaman istemez.Bizim diplomatik becerisi olan bir kuşağımız ve damarımız vardı.Tüm dünyadan soyutlanan bir ülkeyemi evriliyoruz?Geleceğimiz, soğuk savaş döneminden kalma devletçikler gibi yada Kuzey Kore gibi mi olacak? Bunun sistemle , referandumla yada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la alakası yok. Tamamen kullandığımız yanlış diplomatik dille, tavırla alakalı olduğunu düşünüyorum.Acilen kullanamadığımız uluslararası dile hakim, diplomasiyi kullanan ve gösterilen iki yüzlülüğü görmesine rağmen sabretmesini bilen çelik yürekli devlet adamlarını bulup çıkarmamız lazım. Her krizden sonra hamaset destanı yazıyoruz ama sonrası bize pahalıya mal oluyor.Rusya ile yaşanan krizde neler yaşandığını ve nelere mal olduğunu hepimiz yaşadık.Suriye ve Mısır’da yanlış ata oynadık şimdi herkes birbiri ile dost tek ortak düşman biziz.Etrafımızda bir Rusya kaldı ama ilk köprüden önceki son çıkışta onunda bizi satacağını öngörebiliyoruz.Bizim kendimizi vazgeçilmez bir unsur haline getirecek materyalleri elimize geçirmemiz gerek.Güç dengelerini ancak bu şekilde değiştirebiliriz.Kullanabileceğimiz tek metotta diplomasi dilidir. Azerbaycan’ı bile Ermenistanla olan yakınlaşmamız yüzünden kaybediyorduk ki yanlıştan çabuk döndük.
Etrafımızı bir gözden geçirelim bir çek yapalım, karnemize bir bakalım kiminle ne haldeyiz?
Rusya – Şimdilik iyi
İran – Kötü
Irak – Etimize aş eriyor
Suriye – Berbat
Yunan – Ege de fırsatçılık yapıyor, kötü
Bulgar – Durağan
Gürcü – İyi
AB – Artık oraya giremeyiz de ticaretimiz ve oradaki yurttaşlarımız adına kaygılanmalıyız.
Amerika- Artık vazgeçilmeyecek bir müttefik değiliz. Bizim sayemizde Rusya ile müttefik olabileceklerini öğrettik.
Orta Asya, Uzak Doğu, ÇİN – Kullanamıyoruz.
Bence karnemiz geçmez.
Eğer bu siyasetin bu şekilde yapılmasının müsebbibi Cumhurbaşkanımız sa yanındakiler ne iş yapar, gidilen yolun yanlış olduğunu göstermeliler.Yok eğer, yanındakilerin kalabalığından ve gürültüsünden etrafını göremiyorsa sayın cumhurbaşkanının bu güruhu dağıtması elzemdir.Alkışlarla yaşayan bir siyaseti bırakıp, Cumhurbaşkanının her yaptığını sadece alkışlayan, önünde taklalar atan saray soytarılarının devlet yönetiminden bir an önce el çektirilmeleri gerekir.Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın muhtaç olduğu kudret kendisinde vardır.Bir an önce çevresinde ki ağırlıklardan kurtulması gerekmektedir.
CİHAN AHMET CESUR
cihanahmetcesur@hotmail.com