Kategoriler
Dünya Eğitim Genel İlçe Haberleri Manşet Mini Manşet

İngiltere’de “Yılın Süper Avukatı” K.Maraş’lı

Londra’da yaşayan avukat Cemile Eylem Kılınç, Borçlar Hukuku alanında İngiltere’de 2014 yılının Süper Avukatı (Super Lawyers) seçildi.

Yöneticiliğini yaptığı kendine ait bürosunda avukatlık mesleğini sürdüren genç hukukçu Cemile Eylem Kılınç (34), dünyada ‘Super Lawyers’ olarak tanınan kuruluş tarafından Yükselen Yıldızlar (Rising Stars) kategorisinde 2014’ün Süper Avukatı seçildi.

Genç Avukat Cemile Eylem Kılınç, aldığı ödül ile 40 yaşın altında ve 10 yıldan az süredir avukatlık yapanların aday gösterildiği yarışmada Borçlar Hukuku alanında ‘Yılın Avukatı’ oldu.

BAŞARIYA GİDEN HUKUK YOLCULUĞU

Cemile Eylem Kılınç, Manchester Üniversitesi’nde hukuk eğitimini tamamladıktan sonra Londra Barosu’nda ticaret ve borçlar hukukunun çeşitli alanlarında yüksek lisans yaptı ve Londra Barosu’nda barrister (Yüksek Mahkeme Avukatı) ve ‘avukatlık’ ünvanı kazanarak genç yaşta kendi hukuk bürosunu kurdu.

Bir yıl önce kendi işini kuran Süper Avukat Cemile Eylem Kılınç, Twickenham’daki hukuk bürosunda ticaret, iflas ve borçlar hukuku uzmanı 6 avukat çalışıyor.

BİR DE MESLEKİ KİTAP YAZDI

Aslen Kahramanmaraş, Elbistanlı göçmen bir ailenin kızı olan Kılınç, 6 yaşından itibaren başladığı bütün eğitim hayatını İngiltere’de tamamladı. Küçük yaşlardan itibaren avukat olmak isteyen avukat Kılınç’ın, 2002 yılında hazırladığı “Türkiye’de ve İngiltere’de Kıyaslamalı İnsan Hakları” adlı İngilizce bir kitabı da bulunuyor. Şimdi 2’nci kitabı üzerinde çalışan Kılınç, yöneticisi olduğu, Kılınç Warrington Hukuk Bürosu (KWS), deneyimli ve dinamik kadrosu ile dikkat çekiyor.

HUKUK CAMİASINDA SAYGIN BİR ÖDÜL

Kılınç’ı ödüllendiren, ‘Super Lawyers Rising Stars’ kategorisi, hukukçular arasında son derece saygın bir ödül olarak biliniyor. Bu ödüle kendi çalışma arkadaşları ve akrabalık bağları olmayan ve isimleri gizlenen başka meslektaşlar tarafından aday gösterilen genç hukukçular, Super Lawyers’ın Ödül Komitesi tarafından liyakat ve bilgi açısından titizlikle inceleniyor ve gösterilen adaylar arasından seçiliyor. Ödülü kazandığından son ana kadar haberi olmayan Avukat Cemile Eylem Kılınç, böyle bir ödüle layık görülmekten dolayı mutlu olduğunu belirterek, “Bu ödüle aday gösterildiğimi ben bile bilmiyordum. Haberi duyduğumda ise inanamadım. Yarışmayı kazanmaktan dolayı gurur duyuyorum. Mesleğimizi her zamankinden daha iyi temsil etmeye çalışacağım ve bu ödülü gururla saklayacağım” dedi.

Kategoriler
Dünya Genel İlçe Haberleri Manşet Mini Manşet Siyaset

K.maraş’ta “Hocalı Katliamı Konferansı”

Azerbaycan Milli İlimler Akademisi Dünya Siyaseti Enstitüsü Başkanı Milletvekili Prof. Dr. Musa Gasımlı, “Türkiye Cumhuriyeti’nin güçlü olması içeride vatandaşlarının faydasına sonra da Azerbaycan’ın faydasınadır. Çünkü Türkiye bizim yüreğimizin bir parçasıdır” dedi.

Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) tarafından Avşar Yerleşkesi Cahit ZarifoğluKonferans Salonu’nda düzenlenen “Hocalı Katliamı” konulu konferansta iki ülkenin milli marşları okundu, Hocalı’da hayatını kaybedenler için 1 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.

Gasımlı, burada yaptığı konuşmada, Hocalı’da dünyanın gözlerinin önünde soykırım yapıldığını söyledi.

Azerbaycan ile Türkiye’nin bir millet iki devlet olduğunu belirten Gasımlı, “Hocalı’da yapılan soykırım göz önünde.  Çekilmiş fotoğrafları, kamera kayıtları ve şahitleri var. Bunları dünya bildiği halde susuyor ama 1915 yılında olmayan uydurma, yalan bir Ermeni soykırımını konuşuyorlar. Ermeni yalanlarını ifşa etmek bizim milli görevimizdir. Bunların gelecek nesillere iyi anlatılması gerekmektedir” dedi.

1915 gibi, yapılanların hepsinin Türke karşı olan bir iş ve Türkiye’yi küçültmek isteyenlerin oyunu olduğunu vurgulayan Gasımlı, şunları kaydetti:

“Ben bunu her yerde söylüyorum. Türkiye Cumhuriyeti’nin güçlü olması içeride vatandaşlarının faydasına sonra da Azerbaycan’ın faydasınadır. Çünkü Türkiye bizim yüreğimizin bir parçasıdır. Azerbaycan’ın da güçlü olması Türkiye’nin faydasınadır. Dış güçler hiçbir zaman Türkiye’nin güçlü olmasını istemezler. Gençler sokaklarda olsunlar isterler. Biz Azerbaycanlılar olarak Türkiye’nin G20’de büyük güçler arasında yer almasından gurur duyuyoruz. Siz gurur duyuyor musunuz?”

Gasımlı, yurt dışındaki Türklere, “Türkiye devleti güçlü olursa siz burada özünüzü güvenli ve güçlü hissedersiniz. Zayıf olursa siz utanırsınız, başınızı aşağı bükersiniz” dediğini belirtti.

Türkiye’deki televizyonların politikası

Türkiye’deki televizyonları da eleştiren Gasımlı, Azerbaycan ve Türkiye’den farklı bir ülkede yaşayıp Türk televizyonlarının izlendiğinde “Türkiye’ye gelmek istemezsiniz. Dersiniz ‘vay vahim bir ülke yav. Burada terörden başka bir şey yok. Adam öldürmekten başka bir şey yok” kanısının oluşacağını belirterek, ABD ve İngiltere’de sokaktaki iki insanın kavgasının bile televizyonda yayımlanmadığını belirtti.

Türkiye’de açılan hastaneler, yapılan yollar ve güzel yapılan şeylerin iyi bir enformasyon politikasıyla televizyonlara aktarılması gerektiğine dikkati çeken Gasımlı, “Türkiye’nin güzel yüzünü televizyonlara verin. Dışarıyı korkutmayın. Türkiye’nin gücünü gösterin” diye konuştu.

Sosyal medya desteği

Türkiye’nin ayağına bir taşın değmesini Azerbaycan’da kimsenin istemeyeceğini vurgulayan Gasımlı, Türkiye’nin ve Azerbaycan’ın bayrağının daima yüce olması gerektiğini belirterek, Hocalı katliamına ilişkin doğru bilgilerin sosyal medya aracılığıyla yayınlanması ve milli meselelerin savunulması gerektiğini sözlerine ekledi.

KSÜ Rektörü Prof. Dr. Durmuş Deveci ise Hocalı katliamının unutulmaması gerektiğini belirterek, Şah Fırat Operasyonu ve Malatya’da iki askeri uçağın düşmesi sonucu şehit düşen askerlerin ailelerine başsağlığı diledi.

Prof. Dr. Mehmet Yetişkin, moderatörlüğündeki konferans, Zengin Azerbaycan Uğrunda Mariflendirme Sosyal Birliği Başkanı İrade Aliyeva ile Kriyov Rog Üniversitesi Türk Dünyası Birlik Teşkilatı Başkanı Samir Orucov’uh Hocalı katliamına ilişkin sunumlarıyla devam etti.

Kategoriler
Dünya Ekonomi Genel İlçe Haberleri Manşet Mini Manşet Sağlık

Kamboçya’ya 5 Yaşam Kaynağı

1975 – 1979 yılları arasında yönetime gelen diktatör Pol Pot yüz binlerce Kamboçyalıyı aç ve sefil bir halde pirinç tarlalarına sürmüştü. Bu tarlalar, insanların bir avuç yemek için çalıştırıldıkları ve zevk olsun diye idam edildikleri korkunç birer “Ölüm Tarlasına” (Killing Fields) dönüşmüştü. Sadece birkaç yıl içerisinde neredeyse 3 milyon insan uygulanan bu vahşet sebebi ile hayatını kaybetmişti.

Yakın geçmişi soykırımla anılan Kamboçya şimdilerde ise yoksullukla mücadele ediyor. Asya kıtasının en yoksul ülkelerinden olan Kamboçya’da Dünya Bankası verilerine göre, nüfusun neredeyse dörtte ikisi yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Ülke insanın en önemli sorunlarından biri de temiz ve sağlıklı su kaynaklarına ulaşamamak.

 

Kimse Yok Mu Derneği, geçmişi Ölüm Tarlaları ile hatırlanan Kamboçya’ya yaşam kaynağı olacak 5 yeni su kuyusu daha inşa etti.

Dünyanın en iyi 100 sivil toplum kuruluşundan biri olarak seçilen Kimse Yok Mu Derneği temiz su sıkıntısı çeken Kamboçya’ya da yardım elini uzattı.

 

Daha önce Kamboçya Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Mekong Charity’nin  desteği ile ülkenin farklı bölgelerine 10 temiz su kuyusu açan Kimse Yok Mu Derneği bu kez de Thbong Khmom şehrinde 5 yeni su kuyusu açtı. Açılış törenine Kamboçya Sosyal Politikalar Bakanını temsilen Bakanlık müsteşarı Chhay Vanna, Mekong Charity temsilcileri, Yerel yöneticiler, kanaat önderleri ve bölge halkı katıldı.

 

Kimse Yok Mu Derneğine teşekkür eden Müsteşar Chhay Vanna Kamboçya’daki yoksulluğa dikkat çekerek yardım projelerinin devam etmesini istedi. Vanna, ülkemde ki yoksulluğun en önemli sebebi yakın geçmişimizde yaşanan soykırımdır. İnsanlarımız acılarını unutamasa da ülkemizin gelişmesi için gayret göstermektedir. Bu süreç içerisinde bizi yalnız bırakmadıkları için Türk dostlarımıza teşekkür ederim dedi.

 

 

Laboratuarlarda Test Edilen Sulardan 10 Bin Kamboçyalı istifade ediyor.

Kimse Yok Mu Derneği Temiz Su Projeleri Koordinatörü Vasfi Başak Kamboçyalılar, yoksulluğun her manadaki karşılığını yaşamış bir millet. Geçmişte yaşanan soykırım ve şimdilerde yaşanan sefalet Kamboçya halkında ciddi toplumsal yaralar açmış. Bugün bu ülkede yaşanan fakirlik veya yoksulluk tek başına biyolojik ihtiyaç olan açlık ve susuzluk olarak algılanmamalı. Kamboçya insanı yaşadığı travmaları atmak için dostluğa da ihtiyaç duyuyor. Dernek olarak açtığımız bu su kuyularının yanında Kamboçyalılara Türk milletinin dostluğunu da getirdik dedi.

 

Başak, açtığımız bu 5 yeni su kuyusu ile birlikte Kamboçya’da toplamda 15 su kuyusu açmış olduk. 15 kuyudan ise 10 bin Kamboçyalı istifade edebilecek dedi. Başak, bu kuyuları açmadan önce kuyu sularından aldığımız örnekleri mutlaka laboratuarlarda detaylı bir şekilde inceletiyoruz. Suyun sağlıklı olduğuna dair rapor aldıktan sonra bu kuyuları hizmete açıyoruz dedi.

AKİF BABACAN VE AİLESİ SK (8) DSC05080 new DSC05085 new

Kategoriler
Dünya Ekonomi Genel İlçe Haberleri Manşet Mini Manşet Siyaset

Kaçak Ekonomi Var

Kahramanmaraş’ın ilk ve tek ekonomi gazetesi olan ekonomim gazetesinin, şubat sayısında kaçak ekonomi var.

Çıkarttığı her sayıda birbirinden özel konuları kapağına taşıyan ekonomim ekibi şubat sayısında saraydan kaçan ekonomiyi ele alarak, bölge ekonomisinin nabzını tutmaya devam ediyor.

Kentin önde gelen usta kalemlerinin de yer aldığı ekonomim gazetesini bayiinizden istemeyi unutmayın.

Kategoriler
Dünya Ekonomi Genel İlçe Haberleri Manşet Mini Manşet Siyaset

PKK’nın Maraş haritasına sert tepki!

Kahramanmaraş MHP eski İl Başkanı Mustafa Bastırmacı, Maraş’ında içinde bulunduğu PKK haritasına tepki gösterdi.

Kahramanmaraş’ın Kürdistan haritaları içinde gösterilmesine sert tepki. Kahramanmaraş MHP eski İl Başkanı Mustafa Bastırmacı, “Kahramanmaraş’ı Kürdistan haritalarında gösterenlere sesleniyorum, Kahramanmaraş’ı biz ne AKP’den ne de PKK’dan aldık. Bize bu memleket Sütçü imam ve arkadaşlarından emanettir. Kim almak istiyorsa, kahramanların ödediği fiyat aynen geçerlidir. Sütçü İmam, Fransızlara direndi bizde içimizdeki Fransızlara direniriz. Bizde atalarımız gibi diyoruz. Maraş bize mezar olmadan PKK’ya, bölücülere gülzar olmaz.” dedi.  
Terör örgütü PKK ve yandaşlarının iktidardan güç aldıklarını söyleyen Mustafa Bastırmacı, açılımla birlikte Türkiye’de terörle mücadele değil, müzakerenin tercih edildiğini kaydetti. Bunun da ülkeyi bölünme noktasına getirdiğini vurgulayan Bastırmacı, medyaya yansıyan sözde büyük Kürdistan haritalarının müsebbibinin de AKP olduğunu söyledi. Bastırmacı,  şöyle devam etti: “AKP, hükümeti terörle mücadeleyi değil, terörle müzakereyi tercih etmiştir. Bölgede kamu düzenini terör örgütü PKK’ya teslim etmiştir. Eli kanlı katillere Oslo’da verilen sözler tutulmuş, ülke fiili olarak bölünme sürecine sokulmuştur. Terör örgütünü görmezden gelenler, bölünme tehlikesini göz ardı edenlerden bir gün mutlaka hesap sorulacaktır.”
MHP’den milletvekili adaylığını açıklayan Bastırmacı, ülkücüler olarak ülkenin birlik ve dirliğini her şeyin üstünde tuttuklarını söyledi.  “Ülkeyi bölmek isteyenlere karşı her zaman sağduyularını muhafaza edeceklerini” belirten Bastırmacı, “Ancak şu unutulmamalıdır ki genel başkanımızın da söylediği gibi bizim yeminimiz Türk milletinin varlığını korumak ve Türkiye’nin bölünmez bütünlüğünü sağlamaktır. MHP ve Türk milleti son sözünü henüz söylememiştir. MHP çözüm süreci denilen, çözülme ve çöküş planına karşıdır, her daim kararlılıkla karşı duracaktır” dedi.

Kategoriler
Dünya Genel İlçe Haberleri Kültür-Sanat Manşet Mini Manşet Sağlık Siyaset

KURTULUŞ BAYRAMI ÇOŞKUYLA KUTLANDI

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Türkiye’de birlik ve beraberlik ruhu olduğu sürece ay-yıldızlı bayrağın dalgalanmaya devam edeceğini belirterek, “Bize karşı yapılan hesapları bozmak için bir ve beraber olmaya ihtiyacımız var. Bu ruh yaşadığı sürece inanıyorum kiTürkiye yabancılara hangi hesabı yaparlarsa yapsınlar, asla bu milletin geleceği olan yürüyüşünün önünü kesemeyecekler” dedi.

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Kahramanmaraş’ta, kentin kurtuluşunun 95’inci yıldönümü kapsamında Trabzon Bulvarı’nda düzenlenen kutlamalara katıldı. Bakan Müezzinoğlu, Kahramanmaraş Mustafa Hakan Güvençer, 5’inci Zırhlı Tugay Komutan Yardımcısı Kurmay Albay Kerim Acar ve Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoçile birlikte bindiği tören aracından vatandaşların bayramını kutladı. Törende konuşan BakanMehmet Müezzinoğlu, Türk milletini yok etmeye çalışanlara Mustafa Kemal’in öncülüğünde bir istiklal mücadelesi verildiğini söyledi. Türkiye’deki bağımsızlık mücadelesinin en önemli köşelerinden birinin Kahramanmaraş olduğunu belirten Bakan Müezzinoğlu, şöyle dedi:

“Bir istiklal mücadelesi verildi. Bir taraftan İngiliz’i, bir taraftan Fransız’ı, bir taraftan Rus’u, bir taraftan Yunanlısı, yetmiş yedi düvelin bir araya gelerek, bu milleti yok etmek, bu milleti tarihten silmek, bu milletin inanç değerleriyle, bağımsızlık değerleriyle, tarihi geçmişinden getirdiği medeniyet anlayışıyla, tarihi gelecek olan yürüyüşünü kesmek isteyenlere ‘Ya istiklal, ya ölüm’ diyerek Mustafa Kemal’in öncülüğünde bir bağımsızlık mücadelesi, bir istiklal mücadelesi verildi. Bunun en önemli köşe başlarından biri de Kahramanmaraş veKahramanmaraş’ın kahraman insanları oldu.”

Türkiye’ye karşı yapılan hesapların bozulması için birlik ve beraberlik ruhuna ihtiyaç olduğunu ifade eden Bakan Müezzinoğlu, şöyle devam etti:

“Birçok alanda kendi dinamiklerini kuran ve dünyaya Türk milleti de artık daha güçlü bir şekilde vardır diyen bir yolculuğu yapıyoruz. Birbirimizi daha çok sevmeye ihtiyacımız var. Birlikten güç doğar anlayışına ihtiyacımız var. Bize karşı yapılan hesapları bozmak için bir ve beraber olmaya ihtiyacımız var. Her geçen gün birlikteliğimizi daha güçlü bir hale taşıyabilmek için Kahramanmaraş ruhuna güçlü bir şekilde ihtiyacımız var. Bu ruh yaşadığı sürece inanıyorum ki Türkiye yabancılara hangi hesabı yaparlarsa yapsınlar, bu milletin milletçe tarihe, tarihi geleceğe yürüyüşünü asla engelleyemeyecekler ve asla bu milletin geleceği olan yürüyüşünün önünü kesemeyecekler. Ay-yıldızlı bayrak bugün nasıl güçlü bir şekilde dalgalanıyorsa, yarınlarda da çok daha güçlü bir şekilde dalgalanmaya devam edecek. Çünkü biz büyük bir milletiz, çünkü biz Türk milletiyiz. Türk milleti, tarihi geleceğe olan yürüyüşünde el birliğiyle, gönül birliğiyle bu yolculuğun Kahramanmaraş ruhuyla zenginleştiren bir anlayışa devam edeceğiz.”

Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç’un Kahramanmaraş’a TBMM tarafından verilen kırmızı şeritli İstiklal Madalyası’nı Türk bayrağa taktığı törende tiyatro ekibi tarafındanKahramanmaraş Destanı da sahnelendi.

DSCF1133 DSCF1122 DSCF1129 DSCF1130 DSCF1131

Kategoriler
Dünya Eğitim Genel İlçe Haberleri Kültür-Sanat Manşet Mini Manşet Siyaset

Ömer Çelik Kahramanmaraş’ta

Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi ve İslam Ülkeleri Akademisyen ve Yazarlar Birliği (AY-BİR) tarafından yeni Türkiye konferanslarının ikincisi Kahramanmaraş’ta düzenlendi. Yeni Türkiye ve Kültür konferansına konuşmacı olarak katılan Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, “Bugün artık başkalarından strateji kopyalamak yerine stratejisi merak edilen bir ülke konumuna geldik. Devlet ve milletler liginde artık şampiyonlar liginde oynayan bir ülkemiz var” dedi.

Konferans öncesi Kahramanmaraş Valiliğini ziyaret eden ve şeref defterini imzalayan Bakan Ömer Çelik, burada gerçekleşen mini toplantının ardından konferansın gerçekleşeceği Necip Fazıl Kültür Merkezi’ne hareket etti.

Burada bir dakikalık saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan konferans, İslam Ülkeleri Akademisyen ve Yazarlar Birliği (AY-BİR) Başkanı Prof. Dr. Yusuf Balcı, Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç veKahramanmaraş Valisi Mustafa Hakan Güvençer’in kısa konuşmasıyla devam etti.

Ardından kürsüye gelen Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, “Kültürel kodları güçlü olan devletler hangi felakete uğrarsa da uğrasınlar yeniden dirilebilmekte ve tarih içindeki güçlerine kaldıkları yerden devam etmektedirler. Yeni Türkiye geçmişine ait bütün kök değerleriyle harmanlanmış fakat bununla beraber gelişimine engel olan bütün prangaları kaldığı ve millet tarafından inşa edildiği zemini ifade etmektedir. Bizim son 12-13 yılda yaşadığımız değişim, aslında belki de geçmişte 100 yılda 200 yılda yaşanacak gelişime toplamı kadar bir büyüklük ifade etmektedir. Yani sadece şanlı tarihimiz ve parlak geçmişimizle övünerek bugün de var olamayız. Bugün bu bütün değerleri bileceğiz, bütün bu tarihin içinde yürüyeceğiz ama bugün gün için yeni cevaplar bulmak zorundayız. Ne tarihten kopuk kredi cevaplar bizi geleceğe taşıyacaktır ne de sadece yeni cevapları bugünün sözünü bulmadan sadece geçmişimizle övünmek bizi geleceğe taşıyacaktır. Bu nedenle yeni Türkiye’nin temelinde kültürel düzeydeki bu arayışımız yatmaktadır. Devlet elinde politika oluşturmak yaşayabilen bir şey olsaydı, Türkiye’de devlet eliyle CHP bir politika giydirmeye çalıştı ama bu yaşamadı” dedi.

“TOPLUM KÜLTÜRÜMÜZÜN ÖZNESİDİR”

Bakan Çelik, konuşmasının devamında ise, toplumun kültürümüzün öznesi olduğuna dikkat çekerek, “Kültürün sahibi devlet değil bizatihi onun üreticisi olan toplumun ta kendisidir. Toplum burada öznedir. Topum sahip olduğu yazarları, şairleri, düşünce adamlarıyla, gazetecileri ve müzisyenleriyle, ressam ve heykel tıraşlarıyla, yönetmen ve sanatçılarıyla yani topyekun mütefekkirleriyle kendi kültürel senaryosunu kendisi yazar ve kendisi bu kültürel senaryoyu oynayarak yürür” ifadelerini kullandı.

CHP’nin iktidarı döneminde yapılan kültürel dayatmalarının sonuçsuz kaldığını kaydedenBakan Çelik, “CHP iktidarı döneminde ısrarla yapılan kültürel dayatmaların hepsi sonuçsuz kaldı. Millet kendi kültürel kimliğini kendi imkanlarıyla kapasitesiyle ayakta tutmuştur. Son 13 yılda yaşadıklarımız kuşkusuz devrimsel bir dönüşümdür. ve bu devrimsel dönüşüm kültürel düzeyde de kalıpların yırtılmasını dayatmaların geriletilmesini beraberinde getirmiştir. Oligarşi cemaatler, ideolojik dayatmacı guruplarla genç kültür adamlarını adeta baskı altında tutarak kendi muhtarlıklarından ikametgah ilmühaberi almaya zorladılar. Devlet bir dayatmacı olarak devreye girerken şimdi özgülük ve çoğulculuk alanını korumak üzerine yürüyor. Yani kültür ve sanatın birilerinin tekeline muhasır kurulmaya çalışıldığı, kimi kültürel oluşumların birinci sınıf diğerlerinin ikinci sınıf olduğu böylesi bir ortamda bakanlığımız kültürel çoğulculuğu ve bireysel hakları güvence altına almak için müdahil olmaktadır” diye konuştu.

Medya üzerinden çeşitli manipülasyonlar yapıldığını belirten Bakan Çelik, “Şimdi burada garip medya manipülasyonu yapılıyor. Yıllardır kültür havzasını baskı altında tutanlar bu baskıyı kaldırmaya kalktığınız andan itibaren hemen seslerini yükselterek sansür var diyorlar. Peki kendilerinin sansür olmadıklarını iddia ettikleri mahallerinde ne var? Örneğin devlet tiyatrolarında şimdiye kadar yıllar boyunca Necip Fazıl’ın oyunları oynanmamış. Sadece tek tip eserlerin oynadığı dönemler olmuş. Diğer eserler oynamaya devam etsin ama Necip Fazıl’ın da eserleri oynansın dediğiniz zaman bunu baskı ve sansür olarak algılıyorlar. Dolayısıyla birilerinin dilinde baskı ve sansür aslında kendi hükümdarlıklarının diğer herkesi baskılayacak şekilde devam etmesi şeklidir” dedi.

“CHP’Yİ EN RAHATSIZ EDEN BAKAN BENMİŞİM”

Bütçe görüşmeleri sırasında CHP’li bir gurup başkan vekiliyle aralarında geçen bir diyalogu anlatan Bakan Çelik, “Ben bütçe görüşmeleri sırasında bir CHP gurup başkan vekili çıktı ve şöyle söyledi; ‘Bizim AK Parti iktidarları boyunca en rahatsız olduğumuz ve en çok eleştirdiğimiz kültür bakanı sizsiniz’ dedi. Ben de bununla gurur duyuyorum. Biz kültürel yazılım yapmıyoruz. Devlet eliyle kültürel yazılım oluşturulması gibi bir politikanın peşinde değiliz. Bilakis toplumun dün ve bugün kendince geliştirdiği yazılımların tarih içerisinde süzülen ve bugün sivil, dinamik ve özgür bir yazılımının tanıtılmasına çalışıyoruz” dedi.

“ARTIK DEVLET VE MİLLETLER ŞAMPİYONLAR LİGİNDE OYNAYAN BİR ÜLKEMİZ VAR”

Bakan Çelik, konuşmasının sonunda ise şunları söyledi: “Yeni Türkiye aslında insanlarımızın yeniden özgüvenine buluşması demektir. Türkiye’yi 30 yıldır kanatan ve kan dökülmesine yol açan, Türkiye’nin kaynaklarını israf eden meselelere büyük bir dirayetle, basiretle ve cesaretle el atıyoruz. Bugün artık başkalarından strateji kopyalamak yerine stratejisi merak edilen bir ülke konumuna geldik. Devlet ve milletler şampiyonlar liginde oynayan bir ülkemiz var.”

Yapılan konuşmaların ardından Büyükşehir Belediye Başkanı Erkoç, Bakan Çelik’e adına fidan dikildiğini gösteren belgeyi takdim etti.

Konferans, diğer konuşmacılarının sunumlarını yapmasıyla sona erdi.

1 2 3 4 5

Kategoriler
Dünya Ekonomi Genel İlçe Haberleri Manşet Mini Manşet

Afşin-Elbistan Termik Santralleri’nin Özelleştirilmesi

Türkiye Maden İşçileri Sendikası (Maden-İş) Afşin- Elbistan Şubesi Başkanı Adil Bölükbaşı, Afşin- Elbistan termik santralleri ile kömür işletme sahasının özelleştirilmesiyle ilgili sürecinin devam ettiğini söyledi.

Bölükbaşı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, özelleştirme kapsamının iş yerlerinin satılması değil, kiralanması anlamı taşıdığını belirtti.

Termik santrallerin ve kömür sahasının özelleştirilmemesi konusunda görüşlerinin arkasında olduklarını dile getiren Bölükbaşı, “Evet, bir sözleşme imzalandı. Bunun akabinde ne gelir ne gider bunu bilemiyoruz. Bizim aldığımız bilgilere göre, Erg-Verbund şirketi buraya gelecek. Bunu gizleyecek bir durum yok. Tabi firma ile bakanlık arasında devir konusunda ne olur, anlaşılır mı? Anlaşamazlar mı? Bunu zaman gösterecek. Şuan için santraller satıldı, işyeri elimizden gitti diye bir kural yok. Özelleştirme süreci devam ediyor” dedi.

Santrallerde bin 100 kamu işçisi bulunduğunu bunlardan 600’ünün emekliliğinin geldiğini dile getiren Bölükbaşı, emekliliklerin de yolunun açılacağını kaydetti.

Emeklilik sonrası çalışan işçilerin kamu güvencesinde olacağını ve tayin haklarının da bulunduğu ifade eden Bölükbaşı, istemeyenlerin de kamuda emekli olana kadar devlet güvencesiyle çalışacağı bilgilerini aldıkları zaman rahatladıklarını belirtti.

“Özelleştirme kapıda, devir işlemi imzalandıkdan sonra mı sendika olarak piyasaya çıkacaksın” diyen işçilerin de olabileceğini bildiren Bölükbaşı, “Öyle bir niyetimiz yok. Sokakta kimse sorununu çözemedi. Bizde çözemeyiz. Aklı selim çalışmalar yapmak zorundayız. Bunuda hep beraber yapacağız. Sendikacılık faaliyetlerimizi kanunlar çerçevesinde yapacağız. İnşallah iyi olacağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

Bölükbaşı, sendika olarak 21 Şubat’ta 9. Olağan Kongrelerini yapacaklarını sözlerine ekledi. – Kahramanmaraş

Kategoriler
Dünya Genel İlçe Haberleri Manşet Mini Manşet

İncirlik’te Devir Teslim

Suriye’den gelebilecek olası saldırılara karşı Hollanda tarafından 26 Ocak 2013’te İncirlikHava Üssü ile Seyhan İlçe Jandarma Komutanlığı’na kurulan 2 patriot hava savunma sistemlerinin süreleri doldu. Hollanda’nın yerine İspanyol hükümeti tarafından gönderilen patriot sistem Korgeneral Recai Engin Kışlası’na konuşlandırıldı.

İspanyol Patriot Grubu’nun konuşlanmasının ardından İncirlik Hava Üssü’nde devir teslim töreni düzenlendi. Burada konuşan Hollanda Patriot Birlik Komutanı Albay Niels Vredegoor,Almanya ve Amerika Birleşik Devletleri ile birlikte Suriye’den gelecek olası bir füzetehdidinde karşı Türk savunma gücünü arttırmak için patriot hava savunma sistemlerini kurarak göreve başladıklarını hatırlatarak, “Tam iki yıl önce Hollanda Patriot grubu Adana’nın iki yerinde bu kritik göreve başladı ve ilk defa bir Balistik Füze Savunma Görevi doğrudanNATO Aircom Ramstein idaresi altında icra edildi. Şahsen son iki yılın çok başarılı geçtiğini düşünüyorum ve bunun iki nedeni var. Birincisi, NATO bölgesine yönelik hiçbir füzeateşlenmedi. İkincisi ise bu görev sayesinde güçlü, birbirine bağlı ve kabiliyetlerini paylaşan bir NATO sergilendi” dedi.

Patriot sisteminin 24 ay boyunca, 7 gün 24 saat kullanıldığına dikkat çeken Albay Vredegoor, bunun sonucunda 17 bin saat aralıksız koruma gibi etkileyici bir sonuca imza attıklarını söyledi.

“İŞBİRLİĞİ BAŞARIMIZIN ALTINDAKİ SIRDIR”

Vredegoor, Balistik Füze Savunması’nın büyük bir savunma sisteminin sadece bir alt sistemi olarak çalışabildiğini ifade ederek, “İleri teknoloji erken uyarı sistemlerinden gelen bilgiler ABD üzerinden NATO’nun Türkiye’deki patriot birliklerine ulaştı. Görevimiz komutası ve kontrolü Almanya’da bulunan Air Command Rammstein gerçekleştirdi. Kahramanmaraş’ta bulunan Alman ve Gaziantep’te bulunan Amerikan patriot birlikleriyle beraber genel savunma sistemi neredeyse tamamlanıyor. Nerdeyse diyorum çünkü her şeyi datalink ve uydularla birbirine bağlayan ekip NATO Muhabere gurubunu anmadık. Bu mükemmel işbirliği başarımızın altındaki sırdır. Biz çekiliyoruz ve İspanya size katılıyor. Eminim ki İspanya bu sistem içerisinde yerini sıkıntısız olarak bulacaktır” diye konuştu.

Görev sürelerini uzatmama nedenlerine de açıklık getiren Albay Vredegoor, şunları aktardı:

“Daha öncede dile getirdiğim gibi bazı askerler bir yıldan fazla bir süre burada konuşlandırıldılar. Daha az ön gören bir dünyada balistik füze kaynak ve kabiliyetlerinde sıkıntılar baş göstermektedir. Bu kısıt bizim, Hollanda’nın görevimizi uzatmamamızın en önemli nedeni. Son iki yılda aralıksız görev almamız sebebiyle büyük modernizasyon ve güncellemeler ertelendi. Üstelik, ileri teknoloji silah ve sistemlerine, yüksek teknoloji bakım gerekmektedir. Bu ağır bakımı burada yapmamız mümkün değil. Bu yüzden personel ve teçhizatımız açısından görevimizden sonra kendimizi buraya uydurmak zorundayız.”

Hollandalı Vredegoor’un konuşmasının ardından Hollanda bayrağı, milli marşları eşliğinde indirildi. Ardından Albay Vredegoor, Adana’nın olası bir füze tehdidine karşı koruma görevinin devre alınmasının sembolize eden NATO flaması İspanyol Patriot Birliği Komutanı Yarbay Jorge Cotorruelo’ya verdi. Yarbay Cotorruelo’nun NATO flamasını devralması ileİspanya bayrağı milli marşları eşliğinde gönlere çekildi.

“GÜVENLİK, TOPLUMUMUZUN GELİŞİMİNDEKİ TEMEL KONULARDAN BİRİDİR”

Görevi devralan Yarbay Cotorruelo, ekibi için bu görevi yerine getirmenin ve HollandaPatriot Birliği’nin mükemmel bir şekilde sürdürdüğü görevi devam ettirmenin kendileri için bir onur olduğunu belirtti. “Onlar Adana şehri ve bu mükemmel ülkenin insanlarının güvenliğini sağlamak için son iki yıllık süreçte gerçekten çok büyük bir çaba gösterdiler” diyen Cotorruelo, “ NATO üyesi olarak İspanya, bugünden itibaren Türk hava sahası güvenliğini taahhüt etmeye katkı sağlayacaktır. Güvenlik, toplumumuzun gelişimindeki temel konulardan biridir. İspanyol patriot ateşi birimi 10 yıl önce doğdu ve bu silah sistemlerinin edinilmesinden beri İspanyol askerler bu sistemi nasıl kullanacaklarını ve daha iyi kullanmak için nasıl çalışacakları konusunda ellerinden gelenin en iyisini yaptılar. Bununla birlikte bu birim, farklı müşterek ve birleşik tatbikatlara iştirak etmiş, görevini İspanya’da ve aynı zamanda yurt dışında icra etmek amacıyla hazır olmak için sistem hakkında daha fazla şey öğrenebilmek için diğer ülkelerle bilgi paylaşımı yapmıştır” ifadelerini kullandı.

“BU BİRLİK SON DERECE MOTİVE VE HAZIRLIKLIDIR”

Cotorruelo, “ İspanya hükümetinin Türkiye’ye konuşlanma ve müttefiklerimize yardım etme kararını almasından bu yana çok yol kat edilmiştir. Bu birlik, iyi eğitimli, hevesli ve görevi icra edebilecek duruma gelmek için gerçekten çok büyük bir çaba sarf etmiştir. Bu birlik son derece motive ve hazırlıklıdır. Bu birliğin azmi, deneyimi, yetenekleri ve sürekli çaba sarf etmesiyle Taktik Balistik Füzelere karşı güvenliğin tam olarak sağlanacağına dair sizi temin ederim” dedi.

2. Ordu Komutanı Orgeneral Adem Huduti ise Hollanda’nın Türkiye’nin hava savunmasına verdiği desteğin dikkate değer ve ittifak dayanışmasının somut bir göstergesi olduğunu söyledi.

Hollandalı askerlerin üstün ve başarılı bir performans sergilediğinin altını çizen Orgeneral Huduti, “ Hollanda güvenilir bir müttefik ülke olduğunu sadece bugün değil, geçmişte de Türkiye’nin hava savunmasını destekleyerek kanıtladı. Genelkurmay başkanımız adına Türkiye’den ayrılacak olan Albay Niels Vredegoor ve askerlerine samimi destekleri için, ülkenize de bu görevde sağladığı katkılardan dolayı teşekkür ederim. Ülkenizi mükemmel bir şekilde temsil ettiniz” dedi.

Hollanda Patriot Birliği’nden görevi devralan İspanyol Patriot Batarya Komutanı ve personeline ‘hoş geldiniz’ diyen Huduti, İspanya’nın gösterdiği ittifak dayanışmasının Türkhalkı ve ittifak üyeleri için öneminin çok büyük olduğunu belirtti. Huduti, İspanya’nın çok kritik bir dönemde bu göreve katılma yönündeki istekliliği ve kararından dolayı çok müteşekkir olduklarını da sözlerine ekledi.

“OLAĞANÜSTÜ BİR DÖNEMDEN GEÇİYORUZ”

Orgeneral Huduti, güvenlik problemi yaşanan olağanüstü bir dönemden geçildiğine dikkat çekerek, “Suriye’deki gelişmeler, müttefik ülkelerin güvenliğini olumsuz etkileyecek potansiyeli barındırmaya devam ediyor. Bu tehdide karşı koymak, her şeyden önce NATO’daki dayanışma kadar bölgedeki risk ve tehditle ilgili ortak bir anlayış gerektirmektedir. NATO’nun uzun dönemdeki amacı, balistik füzelerin çoğalmasından kaynaklanan tehditlerin artmasına karşı, NATO’nun Avrupa’daki tüm nüfusunun, ülke ve birliklerinin korunması ve tam teminat altına alınmasıdır. Şunu belirtmeliyim ki bu ittifak sınırları boyunca krizi azaltmayı amaçlayan, sadece savunmaya yönelik bir harekettir.Türkiye, NATO’nun füze savunma gayretine son derece yüksek bir destek sağlamaktadır” ifadelerini kullandı.

Konuşmaların ardından Orgeneral Huduti, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özeladına Hollanda Patriot Birliği Komutanı Albay Vredegoor’a TSK liyakat nişanı verdi. Devir teslim töreninden sonra kokteyle geçildi.

Törene, Adana Vali Mustafa Büyük, Hollanda Kraliyet Kara Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Martinus Cornelis De Kruif, İspanya Büyükelçisi Rafael Mendivil Peydro, İspanya Kara Kuvvetleri Komutanı Koregenerel Francisco Javiar Varela Salas, 6. Mekanize PiyadeTümen ve Garnizon Komutanı Tümgeneral Bahadır Köse, 10’uncu Tanker Üs Komutanı Tuğgeneral Bekir Ercan Van ile çok sayıda asker katıldı.

Kategoriler
Dünya Genel İlçe Haberleri Manşet Mini Manşet

İspanyol Patriot Birliği, Görevi Hollanda’dan Devraldı

İspanya’nın Türkiye’ye gönderdiği patriot birliği, görevi Hollanda’dan devraldı. Hollandahükumetinin, Suriye’den gelebilecek saldırılara karşı 2 yıl önce NATO’nun isteği doğrultusunda Türkiye’ye gönderdiği patriot füzelerinin görev süresini uzatmama kararının ardından İspanya’nın gönderdiği patriot birliği Adana’da göreve başladı. Devir-teslim içinİncirlik’teki 10. Tanker Üs Komutanlığı’nda tören düzenlendi.2. Ordu Komutanı OrgeneralAdem Huduti, törende yaptığı konuşmada, burada bulunmaktan ve böylesi törene ev sahipliği yapmaktan büyük onur duyduğunu söyledi.Huduti, yaklaşık 2 yıl önce NATO’nun,Türkiye’nin talebi üzerine, Suriye’den gelebilecek balistik füze tehdidine karşı Türkiyetoprakları ve Türk halkını savunmak maksadıyla Türkiye’nin hava savunma imkan ve kabiliyetini artırmaya karar verdiğini anımsatarak, bu karar doğrultusunda ABD, Almanya veHollanda’nın 2013 yılının başında patriot füze bataryalarını Türkiye’de konuşlandırdığını hatırlattı. NATO ülkelerinin, Türkiye’nin istediğine kuvvetli bir taahhütle cevap vermesini görmekten büyük bir memnuniyet duyduklarını belirten Huduti, şunları kaydetti: “Bu, ittifak dayanışmasının ve kararlılığının güçlü ve sağlam bir göstergesidir. ABD ve Almanya’nın Gaziantep ve Kahramanmaraş’ta konuşlu patriot birliklerinin görev sürelerini uzatma kararlarını da memnuniyetle karşıladık. Hollanda’nın Türkiye’nin hava savunmasına verdiği destek dikkate değer ve ittifak dayanışmasının somut bir göstergesidir. 2013 yılında gerçekleştirilen konuşlanma safhasında, Suriye’den kaynaklı muhtemel balistik füze tehdidine karşı Adanaşehrinin 1,5 milyondan fazla nüfusunu korumak maksadıyla Hollanda askeri personelinin 2Hollanda bataryasını faal hale getirmek için icra ettiği hızlı operasyondan hepimiz etkilendik. Şunu belirtmeliyim ki Hollandalı askerler üstün ve başarılı bir performans sergilediler. Patriot personelinin icra ettiği görev, 7 gün 24 saat sürekli konsantrasyon içinde ve tam hazır olmayı gerektirmektedir. Bundan dolayı sizler, son iki yıl boyunca sadece bizim değil, diğer NATOmüttefik ülkelerinin de büyük takdirini kazandınız. Hollanda güvenilir bir müttefik ülke olduğunu sadece bugün değil geçmişte de Türkiye’nin hava savunmasını destekleyerek kanıtladı.” Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel adına Türkiye’den ayrılacak olan Albay Niels J. Vredegoor ve askerlerine samimi destekleri için teşekkür eden Huduti, görevi devralan İspanyol Patriot Batarya Komutanı ve personeline hoş geldin dileklerini iletti.”İspanya’nın gösterdiği bu güçlü ittifak dayanışmasının Türk halkı ve ittifak üyeler için önemi çok büyüktür” diyen 2. Ordu Komutanı Orgeneral Adem Huduti, şöyle devam etti: “İspanya’nın çok kritik bir dönemde bu göreve katılma yönündeki istekliliği ve kararından dolayı müteşekkiriz. Türkiye’nin hava savunmasını takviye etmek maksadıyla yaptıkları katkılardan dolayı ABD, Almanya ve diğer müttefik ülkelerin personeline teşekkür ediyorum. Ayrıca Türkiye’de patriot birliğinde görevde bulunan personelin ailelerine de teşekkürlerimi sunuyorum.Güvenlik problemleri yaşadığımız olağanüstü bir dönemden geçiyoruz.Suriye’deki gelişmeler müttefik ülkelerin güvenliğini olumsuz etkileyecek potansiyeli barındırmaya devam ediyor. Bu tehditlere karşı koymak, her şeyden önce NATO’daki dayanışma kadar bölgedeki risk ve tehditle ilgili ortak bir anlayışı gerektirmektedir.NATO’nun uzun dönemdeki amacı, balistik füzelerin çoğalmasından kaynaklanan tehditlerin artmasına karşı, NATO’nun Avrupa’daki tüm nüfusunun, ülke ve birliklerinin korunması ve tam teminat altına alınmasıdır. Bu açıdan NATO, Lizbon Zirvesi’nde alınan kararlara uygun şekilde Türkiye’nin hava savunmasını takviye ederek kilit bir rol oynuyor. Şunu belirtmeliyim ki bu, ittifak sınırları boyunca krizi azaltmayı amaçlayan sadece savunmaya yönelik bir harekettir.”Türkiye’nin NATO’nun füze savunma gayretine son derece yüksek bir destek sağladığını bildiren Huduti, “Bu açıdan ev sahipliği yaptığımız radar, NATO’nun balistik füzesavunma yeteneğine Türkiye’nin katkısını oluşturmaktadır. Bu ayrıca kolektif savunma anlayışına olan taahhüdümüzün de güçlü bir göstergesidir. Bildiğiniz gibi Kürecik’te bulunan radar NATO füze savunma mimarisindeki önemli bir boşluğu kapatmaktadır” diye konuştu.Huduti, patriotların konuşlu olduğu bölgelerdeki Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarının kışlalarındaki patriot birliklerini en iyi şekilde desteklemeye devam ettiğini aktararak, “Patriot birliklerinin Türkiye’de konuşlandırılmasının ülkelerimiz arasında var olan yakın dostluğa ivme kazandırdığını düşünüyorum. Konuş bölgelerinde bulunan birliklerimizHollanda patriot birliğine yaptıkları gibi İspanya patriot bataryası personeline de aynı şekilde destek ve yardım etmeye devam edeceklerdir” şeklinde konuştu. TSK liyakat nişanınıHollanda patriot birlik komutanı Albay Vredegoor’a tevcih edeceğini belirten Huduti, şunları kaydetti: ” TSK liyakat nişanı, müttefik ülke askerlerine verilen ülkemizin en yüksek şeref payelerinden biridir. Albay Vredegoor Türkiye’nin hava sahasını takviye etmek maksadıyla bugüne kadar yaptığınız hizmetin ülkem tarafından takdirle karşılandığını ifade etmek istiyorum. Bu sebeple TSK liyakat nişanını Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özeladına size tevdi etmekten onur duyuyorum. Bu nişanın iki ulusun silahlı kuvvetleri arasındaki samimi dostluğun bir işareti olarak hatırlanacağına ve bu dostluğun sonsuza kadar devam edeceğine dair inancım tamdır.” -İspanyol patriot birliği görevi Hollanda’dan devraldı