Bu benim ilk yazım. Peki neden mi yazıyorum? Bazı durumlar vardır ya hani insanı çileden çıkaran işte öyle bir güne başladım.
Sabah bindiğim halk otobüsünün duyuru panosunda yazıyordu bu yazı.
Maliye çalışanlarına ücretsizdir! Diye! Ve altında yazan 22 kişilik bir liste.
Hak ve adaletten bahsedenlere soruyorum şimdi.
Minimum maaşı 2 bin TL olan devlet memurları bir dolmuş parasını dahi veremiyorsa askeri ücretle evinin geçimini sağlamaya çalışan vatandaş nasıl verecek bu parayı?
İki vatandaşın yaşam koşullarını kıyaslayalım isterseniz.
Bir devlet memuru eminim her hafta bir defada olsa sinemaya gidiyordur. Haftada değilse iki haftada bir ailesiyle birlikte dışarıda bir akşam yemeği yiyordur. Bu arkadaşımız marka kıyafet giyiniyor, marka gıdalarla besleniyor, son model akıllı telefonu elinde, evi de son derece dayalı döşelidir eminim. Günde 8 saat çalışır. Hafta sonu, bayramı seyranı tatilini de yapar.
Ya askeri ücretle çalışan vatandaş. Bakın yılda bir kere sinemaya ya gider ya gidemez. Yılda bir defa dışarıdan yemek yiyemez. Giydiği en pahalı kıyafet 30 ile 50 TL arasındadır. Bu arkadaş günde 10 – 11 saat çalışır, ne hafta sonu vardır, ne bayramı ne de seyranı….! Gerisini bilen biliyordur anlatmaya gerek yok bence.
Tabi bu sadece maliyecilere has bir şey değil. Aynı uygulama polis memuru, PTT çalışanı, belediye personeli daha fazla saymıyorum siz daha iyi görüyor ve biliyorsunuz.
Bu kentte otobüsle hizmet veren değerli ağabeylerime sesleniyorum gerçekten verecek 1 lirası olmayan yaşlı insanlara nasıl davrandığınıza onlarca defa şahit oldum. Madem birilerinden para kazanmak zorundasınız bu işi bunun için yapıyorsunuz. O zaman ücret alacağınız kesim çok net değil mi sizce?
Atalarımızın da dediği gibi, “HAK SÖZ AĞIDAN ACIDIR. (Eksikleri, yanlışları, yolsuzlukları bütün çıplaklığıyla ortaya koyan ve eleştiren söz, bu işi yapanlara acı gelir.)”
