DOLAR 32,5038 % 0.08
EURO 34,7826 % -0.12
GRAM ALTIN 2.499,53 % 0,61
ÇEYREK A. 4.086,73 % 0,61
BITCOIN 2.100.964 -1.19
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava 23°
Deniz Sigorta Kahramanmaraş
Google News

ÖZEL HASTAHANEDE SKANDAL

Son Güncelleme :

05 Ağustos 2017 - 15:06

/ kez okundu.
ÖZEL HASTAHANEDE SKANDAL
Deniz Sigorta Kahramanmaraş

Kahramanmaraş’ta daha önce Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesindeki bebek küvezlerini denetlemeden kaçırmak için çamaşırhanede saklayan özel hastane, yeni bir skandalla gündeme geldi. Hastane çalışanlarının yeni doğum yapan annenin iyileşmeden çıkış işlemini yaptı. aile, hastaneden şikayetçi oldu.

HASTA İYİLEŞMEDEN ÇIKIŞ İŞLEMİ YAPILDI

İddiaya göre; 6 Temmuz 2017 Perşembe günü malum özel hastanede üçüncü bebeğini dünyaya getiren A. K.’dan kan tahlili alan hastane çalışanları, tahlil sonuçlarını beklemeden hastanın çıkış işlemini yaptı. Çıkış yapacak kadar kendini iyi hissetmediğini ifade eden A. K., hastanede kalmayı talep etti. Hastanın durumuna bakmak için tahlil sonuçları beklendi. Uzun bir aradan sonra tahlil sonuçlarında hastanın kan değerlerinin düşük olduğunu öğrenildi. Hastayla ilgilenen ebe, hastanın doktorunu arayarak; hastaya acil kan takılması gerektiğini söyledi. Doktorla görüşen ebe, aileye 150 lira ödemeleri halinde kan takılabileceğini bildirdi. Yenidoğan bebeğin babası H.K. ise doktor kontrolünün ardından kan takılmasını istedi. Fakat “Hastanın 21.00 sıralarında çıkışı yapıldı. Bir günde iki defa giriş yapılıp fiş kesilemez” yanıtını aldı. H.K. da doktor kontrolü olmadan hastaya herhangi bir işlem yapılmamasını istedi.

HASTAYA “BUGÜN GİT YARIN GEL!” DEDİLER

H.K., ertesi gün eşini doğum yaptıran doktorla görüştü. Doktor, H.K.’ya; A. K.’nın kan değerlerinin düşük olduğunu, acil kan takılması gerektiğini bunun için de 150 lira para yatırması gerektiğini söyledi. Doğum doktoru aynı zamanda Dâhiliye bölümünden de ücretsiz kan takılabileceğini belirtti. Dahiliye bölümüne giriş yaptıran H. K., şöyle konuştu: “Dahiliye doktoru, eşimin doğum doktorunu arayarak bilgi aldı ve kan tahlillerini kontrol etti. Sonra da bana hastanın kan değerlerinin düşük olduğunu acil kan takılması gerektiğini söyledi. O gün için boş yer olmadığını eşimi bir sonraki gün getirmemi istedi. Benden telefon numaramı aldı. Ben de eşimi götürmek için yanına vardığımda eşimin ayağa kalkacak durumunun olmadığını gördüm tekrar Dâhiliye Doktorunun yanına gittim. Eşimin ayağa kalkacak durumunun olmadığını anlattım. Bana boş yatak bulmam halinde kan verebileceği yönünde sert çıkıştı.”

Kahramanmaraş’ta daha fazla ilgi görmek için özel bir hastanede normal doğum yapan A. K., maalesef beklediği ilgiyi göremedi.

Geçtiğimiz Temmuz ayında üçüncü çocuğunu dünyaya getiren A. K.’nın doğumu kâbusa döndü. Doğum yaptıktan sonra düzenli takip yapmadan hastanın çıkış işlemini yapan özel hastane, hasta haklarını hiçe sayarak ticari bir kuruluş gibi davrandı. Eşinin doğum yaptığı hastane hakkında şikâyetçi olan H. K. başından geçen olayları şöyle anlattı: “Eşim, 6 Temmuz 2017 Perşembe günü saat 17.00 civarında malum hastanede doğum yaptı. Fakat eşim kendine gelmeden hastaneden çıkış işlemimiz yapıldı. Doğumdan sonra eşimi, dinlenmesi için bir odaya aldılar. Doktor, eşimin yanındaki kadın refakatçıya anne ve çocuğun saat 21.00’da çıkabileceklerini söylemiş. Saat 20.40 gibi eşimden kan tahlili aldılar. Daha tahlil sonucunu beklemeden doktorun sözüne istinaden eşimin ve çocuğumun

çıkış işlemi yapılmış. Yaklaşık 90 dakika kan tahlil sonuçlarını bekledik ama sonuç bir türlü çıkmadı. Saat 22.10 gibi hemşirelere aldıkları kan tahlilinin sonuçlarını sordum. Bana laboratuvarda beklemede olduğunu söyledi. Ben bu kadar uzun sürmemesi gerektiğini ifade ettiğimde aramaya başladılar. Bizden alınan kan tahlili tüplerinin laboratuvara hiç gitmediğini danışma ve evrak kayıt bölümünde bilgisayarın yanında unutulduğunu öğrendik. Tahlil tüplerini bulan hemşire tüpleri laboratuvara götürdü. Yaklaşık yarım saat sonra sonuçlar geldi. Hemşire kan değerlerinin düşük olduğunu söyledi.”

Eşiyle ilgilenen ebenin, doğuma giriş tahlilleri ile doğum sonrası tahlil sonuçlarını karşılaştırdığını kaydeden H. K., Ebe Huriye Hanım; hastanın 5.7 kan değeriyle doğuma girdiğini ve 5.9 ile doğumdan çıktığını söyledi. Bu kadar düşük kan değeri bulunan bir hastanın ayakta durmasının mucize olduğunu söyledi. Ben de sonuçlara baktım ve kan değerleri düşük olan bir kadının hiç kan kaybetmeden aksine değerleri yüksek olarak doğumdan çıkmasının mümkün olup olmayacağını sordum. Ebe, eşimin doğum doktorunu aradı ve acil kan takılması gerektiğini söyledi. Ebe telefonu kapattıktan sonra doktorun 150 lira ödememiz halinde kan takılabileceğini söyledi. Ben kan tahlil sonuçları arasındaki dengesizlikleri fark edince doktor muayenesinin ardından kan takılmasını istedim. Hemşire, Ebe’ye hastanın 21.00 sıralarında çıkışının yapıldığını bir günde iki defa giriş yapılıp fiş kesilemeyeceğini söyledi. Ebe de 150 lira yatırmam halinde kan takviyesi yapabileceği yönünde ısrar etti. Ben de ertesi gün 7 Temmuz 2017 Cuma günü doktoru ile görüşeceğimi söyledim. Acil bir durum olmadığı sürece de hastama müdahale etmemeleri yönünde uyardım” şeklinde konuştu.

HASTA GİRİŞİ VAR BOŞ ODA YOK

7 Temmuz 2017 Cuma günü saat 09.00 sıralarında bir başka Ebe ile görüştüğünü ifade eden H. K., şöyle devam etti: “Bana, eşime acil kan takılması gerektiğini ve 150 lira yatırmamı istedi. Ben de eşimle kan gurubu aynı olan yakınlarımın olduğunu ve onlardan almalarını istedim. Bana, başkasından kan alamayacaklarını söyledi. Ben eşimin devlet hastanesine sevk edilmesini talep ettim. Beni doktora yönlendirdi. Ben de eşimin doğum doktoru ile görüştüm. Bana, 150 lira para yatırmam halinde eşime kan takılabileceklerini söyledi. Aynı zamanda Dâhiliye bölümüne giriş yaptırmamı Dâhiliye doktorunun ücretsiz kan takabileceğini söyledi. Ben de Dâhiliye bölümüne giriş yaptırdım. Dâhiliye Doktoru, eşimin doğum doktorunu arayarak hasta hakkında bilgi aldı ve kan tahlillerini kontrol etti. Sonra bana hastanın kan değerlerinin düşük olduğunu acil kan takılması gerektiğini söyledi. Ben de ‘takın o zaman’ dedim. O gün için boş yer olmadığını eşimi bir sonraki gün getirmemi istedi. Benden telefon numaramı aldı. Ben de eşimi götürmek için yanına vardığımda eşimin ayağa kalkacak durumunun olmadığını gördüm tekrar Dâhiliye Doktorunun yanına gittim. Eşimin ayağa kalkacak durumunun olmadığını anlattım. Bana boş yatak bulmam halinde kan verebileceği yönünde sert çıkıştı” şeklinde konuştu.

HASTAYI DEVLET HASTANESİNE SEVK ETMEDİLER

Doktorla görüşmesinden 5 saat geçtikten sonra eşine yine kan takılmadığını gören H. K., yeniden Dahiliye doktoruyla görüştüğünü belirterek şunları söyledi: “Hastama hala kan takılmadığını acil bir hastanın 4-5 saat beklemeyeceğini söyledim. Doktor bana Kızılay’dan kanın gelip bağlanabilmesi için 4 saat gibi bir süre geçtiğini, acil kanamalı bir hastanın da o kadar beklemesi gerektiğini söyledi. Ben de acil bir hastanın bu kadar bekletilemeyeceğini, eşimin devlet hastanesine sevk edilmesini istedim. Doktor, hastayı sevk edemeyeceklerini; ancak imzamı atıp hastamı alıp götürebileceğimi söyledi. Eşimi akşam geç saatlere kadar ancak çıkarabildim. Ben özel bir hastanede bu kadar ilgisizlik görmedim. Devlet hastanesinde bile gerek hemşire ve ebeler gerekse doktorlar daha fazla ilgi

gösteriyorlar. Ben bu hastanenin insan sağlığını ikinci plana atarak şirket gibi muamele ettiğini gördüm. Eğer biz hastamızın durumunu takip etmesek takip edecek kimse yok.”

Doğum yaptığı hastanede ilgisizlikle karşılaştığını kaydeden A. K. ise hastanenin yetkililerce daha sık denetlenmesi gerektiğini belirtti.

YORUM ALANI

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.