Baktur; “Bu Dava Hukuk Adına Bir Darbedir.”
BBP Kahramanmaraş İl Başkanı Hayati Baktur, Muhsin Yazıcıoğlu davasının hala açılmadığını ve bu davanın açılmaması için birilerinin engel olduğunu iddia etti.
Yazıcıoğlu suikastıyla ilgili açılamalarda bulunan ve 6 yılda bu suikastla ilgili bir yol kat edilemediğine dikkat çeken Baktur; “ Bu dava Malatya Cumhuriyet başsavcılığında o zaman özel yetkili mahkemeler varken özel yetkili mahkemede görülüyordu. Daha sonra özel yetkili mahkemeler kapanınca Kahramanmaraş’a kazanın olduğu yere nakil edildi. Malatya’daki savcı 104 sayfalık bir iddianame 104 sayfalık bir soruşturma dosyası hazırlandı. Bu dosyada 109 tane şüpheli vardı. Bu şüphelilerden sadece bir tanesi hakkında görülen küçültülmüş bir dava var. Davanın en ilginç süreci özel yetkili mahkemeler kapanması oldu.” Dedi.
Takipsizlik Kararı Veren Savcı Terfi Etti
Takipsizlik kararı veren savcının terfi ettiğine de dikkat çeken Baktur konuşmasını şöyle sürdürdü; “Kahramanmaraş’taki savcı takipsizlik kararı verdi. Takipsizlik kararı veren savcı şuanda Çorlu’da Cumhuriyet başsavcısı. Yani dosyayı takipsizlik verdiği için terfi etti. Biz bu davanın ayrılamayacağını bu yönde Gaziantep’te başvuru yaptık. Gaziantep’te bu davaya takipsizlik kararı verilemez diyen hâkim ağır ceza hakimi düz hakim oldu. Davanın çözülmesi yönünde karar verenler dosyadan uzaklaştırılıyor.”
Davanın Açılmamasıyla İlgili Ciddi Bir İrade Var
Kahramanmaraş’ta bu suikastla ilgili henüz açılmış 1 dava olmadığını belirten Baktur; “ Halen savcılıkta dosyalar inceleniyor. Kayseri Vali’si bir açıklama yapmıştı. Muhsin Yazıcıoğlu bulundu! Geliyor! Hastaneye kaldırılıyor! Sağlığı yerinde diye bir açıklamaydı. Kayseri Vali’si bu bilgiyi Dursun Özmen’den aldığını söylüyor. Özmen’in ona yazdığı bir bilgi notu var. Dursun Özmen’e görevi kötüye kullanmaktan dolayı bir dava açıldı. Dursun Özmen suçlu bulunsa bile cinayetten yargılanmıyor. Aslında burada ciddi bir şekilde davanın sürmemesiyle ilgili değil. Davanın açılmamasıyla ilgili irade var. Bizim isteğimiz bu dava açılması. Gerek kaza süreci gerekse kazadan sonraki süreç bu işin bir suçlusu var. Bu suçlular ortaya çıkartılsın. Bizde hukuk’a inanalım hukuk’a olan inancımızı kayıp etmeyelim. Biz her zaman hukuk’tan yana tavrımızı koyduk. Yani 28 Şubat’ta da hukuk’tan yana tavır koyduk. 27 Nisan da hukuk’tan yana tavır koyduk. İşte en son süreçte de her zaman hukuk’un üstün olması yönünde bir tavır koyduk. Hukuk içinde kalalım bu iş çözülsün istiyoruz ama yetkililer sessiz kalıyor.” Dedi.
Bu Davada Kimler Pazarlık Ediyor?
Davayı açmayarak Alperenleri sokağa çekmek istediklerini ve kendilerinin bu oyunlara gelmeyeceğini belirten Baktur konuşmasını şöyle sürdürdü; “ Muhsin Yazıcıoğlu suikastını kamuoyunda ispatladık. Yani 100 kişi’den 99’u suikast der. Şimdi bu dönem mesela hükümet paralel yapının üstüne gidiyor. Eğer böyle bir şey varsa yani bu işte bir paralel yapı parmağı varsa hemen çözelim.
Ergenekon diye bir yapılanma vardı meşhurdu önceden şimdi adı bile duyulmuyor. Biz intikam amacıyla sağa sola saldıracak insanlar değiliz. Tamamen demokrasiden yana tavır koyduk. Devlet koruyamadığı insanlar için öldürenlerin cezasını verir. İhmallerle ilgili yani dava dosyası incelenirse ihmallerle ilgili birçok şey var. Dosya’da birçok delil var. Bir zamanlar Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün uçağın kara kutusunu kim söktü diye bir davası vardı. Mesela onu söktürenler hakkında açılan dava nitelikli hırsızlık davasıydı. O dava henüz başlamadı.
Daha nitelikli hırsızlıktan iddianame yazıldı. Takipsizlik kararının yeniden açılması bu dosyayı ayrıştırmaya çalışıyorlar. Biz bu dosyanın tek bir bütün halinde incelenip tamamının cinayetten suikasttan tek bir dosya’da çözülmesini istiyoruz. Aslında bu davayı çözmek isterlerse bunu yapabilecek irade var. Ama bu artık devletin karanlık Hücreleri’nde bir pazarlık unsurumudur onu da bilmiyoruz. Alperenleri sokağa çıkmasını istiyorlar. Biz bu oyunlara gelmeyeceğiz. Biz terörist değiliz. Bu devletin ardında her hangi bir paralel yapılanma yapmayız. Biz burada geç gelen adaletin adalet olmadığını görüyoruz. Kesinlikle bu davanın ilerlememesi yönünde ciddi bir süreç var. Türkiye’de 4 dakika radar kayıtları bozuk radar kayıtlarına ulaşamıyorlar. NATO’dan radar kayıtları isteniyor ulaşılamıyor.”
(Özel Haber/Ali Keklik)